Beşinci nesil mobil ağlar muhtemelen bu on yılın en önemli teknolojilerinden biri olacaktır. Uzmanlar, potansiyelini gerçekleştirmesi durumunda bu teknolojinin; çalışma, iletişim kurma ve eğlenceyi tüketme şeklimizi değiştireceğini düşünüyor.
Giderek artan sayıda ülkede kullanılmaya başlanması, ses, mesajlaşma ve geniş bant bağlantısı gibi servislerinin art arda metalaştığını ve kar marjlarının düştüğünü gören telekomünikasyon operatörlerinin çok ihtiyaç duyduğu yeni bir gelir kaynağı sağlayabilir.
Tahminlerden birine göre, dünya nüfusunun yaklaşık %40’ı 2024 yılına kadar 5G’ye erişime sahip olacak. Başka tahminde ise, 5G’nin 2035 yılına kadar 13,1 trilyon $ satış sağlayacağı belirtiliyor.
Ancak telekomünikasyon operatörleri ve “towerco”lar (kule direkleri gibi telekomünikasyon varlıklarına sahip olan ve bunları telekomünikasyon operatörlerine kiralayanlar) bu ödülleri elde etmek için bazı büyük zorlukların üstesinden gelmelidir.
Ağlar; verilerde, aşırı veri tüketen yapay zeka ile çalışan 5G ile ilgili yazılım uygulamalarında, internete bağlı cihazlarda veya “Nesnelerin İnterneti”nde (IoT) yaşanan hızlı ve büyük artışla başa çıkarken gecikme süresini (iki nokta arasında bir dizi verinin taşınması için gereken süre) iyileştirmek zorundadır.
Ancak belki de en büyük zorluk, enerji maliyetlerinde artışa sebep olmadan tüm bunları sunmak olacaktır. Bir telekomünikasyon araştırma ve danışmanlık şirketi olan STL’nin Vertiv ile ortaklaşa yaptığı araştırmaya göre, enerji maliyetleri, şu anda telekomünikasyon şirketlerinin işletme giderlerinin %5 ila %7’sini oluşturuyor.
Enerji Maliyetleri
Şubat ayında yayımlanan araştırmada, global 5G trafiğinin 2025 yılına kadar 3G/4G trafiğini geçeceği öngörülmüştü. Bu araştırma kapsamında anket yapılan 500 kuruluşun yüzde 40’ı 5G ağları kurulurken enerji verimliliğinin telekomünikasyon operatörleri için birinci veya ikinci öncelik olması gerektiğini ifade etti.
Vertiv ve 451 Research tarafından yapılan araştırmaya göre, makro, düğüm ve ağ veri merkezlerindeki en büyük artışlarla birlikte, 5G’ye geçişin toplam ağ enerji tüketimini 2026 yılına kadar büyük bir olasılıkla %150 ila %170 arasında artacak. Telekomünikasyon şirketlerinin enerji maliyetleri 5G ile birlikte yükselirse, telekomünikasyon operatörlerinin kârlarını azaltabilir ve önümüzdeki otuz yıl boyunca sera gazı emisyonlarını azaltma ve karbon nötr olma vaatlerini bozabilir. Ayrıca tüketicilerden bir tepkinin yanı sıra hükümetlerden, yatırımcılardan ve düzenleyicilerden çevresel kayıtlarını iyileştirmeleri için baskı görülebilir.
5G ağları, önceki kuşak 4G ağlarına göre %90’a kadar daha verimli olacağı tahmin edilse de, ağ yoğunluğundaki artış, BT sistemlerine olan ağır bağımlılık, ağ kullanımındaki artış ve trafik artışındaki artış nedeniyle hala çok daha fazla enerjiye ihtiyaç duyuyor.
Telekomünikasyon şirketleri, towerco’lar ve veri merkezi operatörleri 5G’yi dünyaya zarar vermeden nasıl sunabilir? Bu, TowerXchange Meetup Europe 2021’de ele alınan konulardan biriydi.
Etkinlikteki bir grup görüşmesinde (“5G Enerji Sorununu Ele Alma”), Vertiv EMEA Global Telekomünikasyon Stratejik Müşterilerinden Sorumlu Teknoloji Direktörü Jon Abbott da dahil olmak üzere sektör uzmanları, 5G enerji tüketiminin zorluklarını ve fırsatlarını tartıştı. Ayrıca, enerjinin tahmin edilmesi ve izlenmesi, soğutma teknolojileri, lityum-iyon akülerin faydaları ve towerco tesislerinde yenilenebilir enerjinin kullanılması konularını da tartıştılar.
Akıllı Veriler
Geniş kapsamlı bir tartışmada panel katılımcıları, 5G ağlarının dünya çapında ne kadar hızlı sunulacağını veya enerji tüketimini ne kadar artıracağını doğru bir şekilde tahmin etmenin zorluğundan bahsetseler de, bunların çevresel olarak sürdürülebilir hale getirmenin telekomünikasyon sektörünün geleceği açısından hayati önem taşıdığı konusunda hemfikir olduklarını belirttiler.
Telekomünikasyon şirketi Huawei’nin Teknik İcra Yetkilisi (CTO) ve tesis enerji tesisi alanı (EMEA) başkan yardımcısı Michel Fraisse, “[5G], [telekomünikasyon] tesislerinin modernizasyonunu gerektirecek, ancak çevreci güç çözümlerini uygulamak [ve] net sıfıra ulaşmak için fırsatlar da var. Teknolojinin doğa karşıtı değil doğanın bir parçası olduğuna inanıyoruz” dedi.
Öncelikler, enerji kullanımı için enerji tüketiminin yazılımla izlenmesini iyileştirmeyi, veri merkezleri ve ağlardaki soğutma teknolojisinin enerji açısından verimli olup olmadığını kontrol etmeyi ve artan miktarda güç sağlamak için tesiste yenilenebilir enerjiyi kullanmayı içermelidir.
Abbott şunları söyledi: “Avrupa’daki [telekomünikasyon] tesislerinin çoğu fan filtrelerine geçti, ancak radyo kuleleri gibi diğer alanlarda enerji verimliliğinde iyileştirme için hala önemli bir alan var. Radyo ekipmanları şu anda [telefon] direğinin üzerine yerleştiriliyor ancak eski bir sistem aracılığıyla direğin altından enerji alıyor. Bu, karma bir teknoloji bütünü.”
Avrupa merkezli bir kule şirketi olan Vantage Tower’da enerji yönetimi faaliyetlerine liderlik eden Anastasios Koumparos, “serbest soğutma” teknolojisinin, dışarıdan doğal olarak soğuk hava veya su pompalayarak veri merkezindeki sıcaklığı düşürmek ve lityum-iyon akülerin kullanımını artırmak suretiyle 5G’nin enerji verimliliğini iyileştirebileceğini söyledi.
Edge Veri Merkezleri
Türkiye’de telekomünikasyon operatörü Turkcell’in Ağ Altyapısı Yöneticisi Yıldıray Örnekli, enerji verimliliğini iki ana yolla iyileştirmeye çalıştığını söyledi. Birincisi, güç sistemi “redresörleri” ve klima gibi eski donanımların değiştirilmesi. İkinci yol ise, enerji tüketimiyle ilgili tüm verileri izlemek ve bağlamak için bir yazılım platformu oluşturmak.
Kule şirketleri ve telekomünikasyon şirketleri, ağlarından bazılarına tesiste yenilenebilir enerji ile enerji sağlamaya başlıyor. Bladon Micro Turbine Pazar Geliştirme Başkan Yardımcısı Stuart Kelly, Afrika’daki gelişmekte olan pazarlarda birçok telekomünikasyon şirketi ve towerco’nun “şebekeden bağımsız” veya düzensiz şebekelere güvendiğini söyledi. Yenilenebilir enerjinin mantıklı bir alternatif gibi görünebildiğini, ancak her zaman yeterince güvenilir olarak değerlendirilmediğini ifade etti.
Panel katılımcıları ayrıca, verilerin 5G baz istasyonları ve küçük, prefabrike veri merkezleri gibi yerlerde ağın “uç noktasında” son kullanıcıya veya cihaza daha yakın olarak işlendiği Edge bilişim hakkında da görüştü.
5G ağları milyonlarca sunucuda çalışacak ve bunların çoğu daha küçük edge veri merkezlerinde olacaktır. Ağ işlevlerine ek olarak bu dağıtık tesisler, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik gibi 5G özellikli uygulamalar için edge bilişim iş yüklerini de destekleyecektir.
Bazı 5G servisleri son derece düşük gecikme süresi gerektirir. Huawei’den Fraisse, edge veri merkezlerini kullanmak düşük gecikme süresi sağlamaya yardımcı olabilir çünkü “verilerin tesisten buluta ve tekrar tesise dönmesi için zamanı olmayacak” dedi.
Vertiv’den Abbott, 5G ve enerji verimliliğine yapılan yatırımlardan bazılarının nispeten hızlı ve kolay olacağını, ancak diğerlerinin çok daha uzun süreceğini ve daha maliyetli olacağını söyledi. Abbott; verimli, kârlı ve sürdürülebilir 5G ağları oluşturmanın telekomünikasyon şirketleri ve veri merkezlerinin önceki projelere kıyasla daha uzun bir yatırım getirisi için planlama yapmasını gerektirebilecek büyük bir zorluk olduğunu da sözlerine ekledi.